DENİZLİ KUZEYİ GENEL JEOLOJİSİ
AKKÖY-BEKİLLİ-ÇAL-ÇİVRİL-GÜNEY
AKKÖY-GENEL JEOLOJİ
Menderes Masifi Metamorfitleri:
Bölgede temeli Paleozoik yaşlı Menderes masifinin örtü birimleri olan şistler (Ps) ve mermerler (Pmr) oluşturmaktadır. Şistler, kuvarsşist, mikaşist ve kalkşist ile ardalanmalı kuvarsitten yapılıdır. Kirli beyaz, gri, sarımsı ve açık kahverengi renklerde izlenir. Üst kısımlara doğru kalkşist kalınlığı artmakta ve istif içerisinde yer yer mermer düzeyleri gözlenmektedir. Mermerler gri, koyu gri renklerdedir. Yer yer dolomitiktir. Genellikle kalın katmanlıdır. Sert, bol çatlaklı, çatlakları kısmen kalsit dolgulu olup bazı kesimlerde karstlaşma belirgindir. Kalınlığı, maksimum 200 m kadardır.
Kızılburun Formasyonu (Tk)
Metamorfitler üzerine açısal uyumsuz olarak gelen formasyon çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı ve kiltaşı ardalanmasından oluşur. Rengi kırmızımsı kahverengi, sarımsıdır. Alt düzeylerde karbonat çimentolu ve metamorfit bileşenli çakıltaşları egemendir. İstif içerisinde, yanal yönde süreksiz olan kirli beyaz renkli ve erime boşluklu killi kireçtaşları yer alır. Kastelli (1971)’ye göre yaşı Alt Pliyosen’dir.
Sazak Formasyonu (Ts)
Kızılburun formasyonu üzerine uyumlu olarak gelen formasyon bölgenin KB’sında mostra verir. Altta silttaşı ve kiltaşı, üste doğru kireçtaşları yer alır. Kireçtaşları kirli beyaz renkli, dayanımlı, orta katmanlı, oldukça çatlaklı, erime boşluklu ve bol Gastropoda fosillidir. Yer yer ince katmanlı killi kireçtaşı düzeyleri içerir. İstifin kiltaşı ve killi kireçtaşı düzeylerinde jips gözlenmektedir. Taner (1974-a, b; 1975)’in fosil bulgularına göre yaşı Alt Pliyosen’dir.
Kolonkaya Formasyonu (Tko)
Akköy KB’sında ve Pamukkale GD’sunda yüzeylenir. Kumtaşı, kiltaşı, killi kireçtaşı ardalanmasından oluşur. Egemen litoloji kumtaşıdır. Bunlar sarımsı, boz renkli, az pekleşmiş, fosilsiz, bol mikalı ve genel olarak çapraz katmanlıdır. Killi kireçtaşları ise açık gri renkli, plaketli, bol fosillidir. Sazak formasyonu üzerine uyumlu olarak gelen formasyonun yaşı Kastelli (1971) ve Şimşek (1984)’e göre Alt Pliyosen’dir.
Tosunlar formasyonu (Tt):
Kolonkaya formasyonu üzerine düşük açılı uyumsuzlukla gelir. Az pekleşmiş çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı ve kiltaşından yapılıdır. Genelde sarı, boz renk tonlarında gözlenen istifte katmanlanma belirsizdir. Karşılaştırma yöntemi ile Pliyo-Kuvaterner yaşı öngörülmüştür.
Alüvyon Yelpazesi (Qaly), Alüvyon (Qal), Traverten (Qt):
Travertenler bölgede büyük bir alanda mostra verirler. Pamukkale civarında beyaz (yeni travertenler), kirli beyaz, sarımsı; Karahayıt’ta ise kırmızı, sarı, açık kahverengi renklerde gözlenir. Değişik yapı ve dokulara sahiptirler. Eski travertenler çok çatlaklı, kırıklı ve karstik olup alandaki maksimum kalınlığı bölgedeki sondaj verilerine göre 84 m.dir. Neotektonik dönemin ürünü olan horst-graben sistemleri sıcak ve mineralli su kaynaklarının oluşumunu sağlamıştır. Bu sular, graben sistemini oluşturan genellikle KB-GD doğrultulu listrik faylara ve açılma çatlaklarına bağlı olarak yeryüzüne yükselmiştir. Pamukkale bölgesindeki traverten oluşumu en az 400.000 yıldan bu yana değişik konumlarda kesintisiz olarak devam etmektedir. Pamukkale travertenleri, travertenlerin morfolojik özelliklerine göre; teras tipi travertenler, sırt tipi travertenler, fay önü travertenleri, kendiliğinden oluşmuş kanal travertenleri, aşınmış örtü travertenleri olmak üzere 5 çeşittir. Çürüksu ovasını oluşturan alüvyonun kalınlığı 130 m.ye erişmektedir. Pamukkale Kasabasının yerleştiği alan Alüvyon yelpazesidir ve Çürüksu Çayı’na doğru uzanmıştır. Birim içerisinde çakıllar daha yoğun olarak gözlenir. Zemin blok boyutundan kil boyutuna malzeme içerir ve travertenlerden gelen suların zaman zaman alüvyon yelpazesi içerisine süzülmesiyle beyaz CaCO3 izleri oluşmuştur. Bu nedenle zemin rengi yer yer beyaz –boz rengini almıştır.
YAPISAL JEOLOJİ
Denizli ve çevresi, Büyük Menderes, Gediz ve Çürüksu grabenlerinin kesişme noktalarında yer alır. Çevresinde ise Çivril, Acıgöl, Burdur ve Dinar grabenleri bulunur. Çivril, Acıgöl ve Burdur grabenleri KD-GB doğrultulu, B. Menderes grabeni de D-B doğrultuludur. Gediz grabeni ise İzmir-Salihli hattı boyunca D-B olup Salihli, Alaşehir ve Buldan hattı boyunca KB-GD doğrultulu konuma geçer (Kılınçarslan, 2002). Denizli 50 km uzunluğunda, 24 km genişliğinde KB-GD uzanımlı bir çöküntü havzasıdır. Havza kuzey ve güneyden normal faylarla sınırlandırılmıştır. Havza, sınır fayları ve bunlara az çok paralel birçok sintetik ve antitetik faylarla parçalanmıştır. Sınır fayları tek parça olmayıp, uzunlukları en fazla 13 km olan fay parçalarından oluşmaktadır. Kuzeydeki fay parçaları Pamukkale’den itibaren Hierapolis, Akköy ve Tripolis parçaları olarak adlandırılmıştır. Bu fay parçaları birbirine göre sıçrama yapmaktadır. Sıçrama zonlarının genişliği 1-2 km‘dir. Açılma çatlakları sıçrama zonlarında yoğunlaşır. Sıçrama zonları aynı zamanda tercihli traverten oluşum alanlarıdır. Havza, KB-GD gidişli “Karakova yükselimi” ile 2 alt bölüme ayrılmıştır. Havza içinde Neojen istifinin yükselmesi sonucu ortaya çıkan ve küçük çaplı bir horst olan Karakova yükselimi, her iki taraftan faylıdır. Karakova yükselimi boyunca çok sayıda sintetik ve antitetik fay gözlenmiştir. Denizli il merkezi Karakova yükselimi ile Babadağ fayı arasında yer alır. Babadağ fayı güneydeki sınır faylarından birisidir. Doğuda Bağbaşı’ndan başlayıp, Servergazi, Şirinköy ve Göveçlik üzerinden batıda Babadağ’a kadar uzanır. Fayın güneyindeki taban bloğunda Menderes metamorfitleri, kuzeydeki tavan bloğu üzerinde ise Neojen ve Kuvaterner birimleri yer alır. Babadağ fayı tek bir çizgi halinde değil, havzanın kuzeyinde olduğu gibi farklı uzunluktaki parçalardan oluşmaktadır. Honaz fayı yaklaşık D-B doğrultulu olup, 40-600 kuzeye eğimlidir. Batıda Karateke Köyünden başlayıp, doğuya doğru Honaz üzerinden Menteş ve Kızılyer’e kadar uzanır. Uzunluğu 13 km olan fay aktif olup, zaman zaman düşük ve orta büyüklükte depremler üretmektedir .Karakova yükselimi Çürüksu alt havzasından KB-GD uzanımlı bir fay hattı ile sınırlanır. Söz konusu fay güneydoğuda Karateke-Ovacık köylerinden başlayıp, Karaköy, Akhan, Laodikya, Bozburun ve Karakova üzerinden KB-B’ya doğru uzanır.Batı ucunda Üzerlik Köyü yakınlarında güncel alüvyonlar içerisinde belirsizleşir. Fay Neojen birimleri ile Çürüksu alt havzasının alüvyonları arasında bir sınır oluşturur. İnceleme alanı Çürüksu Grabeni kuzey sınırında yer almaktadır. Dolayısıyla kırık sistemi yönünden zengin bir bölgededir. Bu kırık sistemi Pamukkale de sıcak su çıkışına neden olmuş ve bu eşsiz güzelliği oluşturmuştur. Yaptığımız jeolojik ve jeoteknik etüt kapsamındaki çalışmalarda gözlenemeyen ancak önceki çalışmalarda (Şimşek, 1994 gibi) jeofizik çalışmalarla belirlenmiş yaklaşık KB-GD doğrultulu örtülü bir fay görülmektedir.
BEKİLLİ-Genel Jeoloji
Menderes Masifi’nin çekirdeğini oluşturan Paleozoik yaşlı gnayslar, örtü şist ve karbonatları, paraotokton olan ve Triyas – Alt Eosen yaşlı metamorfik serilerden oluşan “Bekilli Grubu” ile Triyas – Üst Kretase yaşlı “Çökelez Grubu” meta kırıntılıları, Üst Kretase yaşlı Malıdağı Flişi, Lütesiyen – Priaboniyen(Eosen) yaşlı “Dereköy Formasyonu”nu oluşturan denizel çökeller ve Oligosen yaşlı “Akçay Grubu” çökelleri, Neojen öncesi temel kayaçları oluşturmaktadır. Çökelez Grubu kayaçları, Bekilli Grubu ve Malıdağı Flişi üzerine tektonik bir dokanak ilişkisiyle oturmaktadır. Akçay Grubunun “Karadere Formasyonu” ve “Dereköy Formasyonu”, kendilerinden yaşlı tüm birimleri uyumsuz olarak üstlemektedir. “Denizli Grubu” olarak tanımlanan karasal Neojen çökelimi, kendisinin temelini oluşturan diğer kaya gruplarını uyumsuz olarak örten “Kızılburun Formasyonu” ile başlar. Kızılburun Formasyonu’nu gölsel Sazak Formasyonu ve onu da birbirlerinin korelanı olan “Kolonkaya” ve “Sakızcılar Formasyonları” izler. Neojen çökelimi gölsel “Ulubey Formasyonu” ile son bulur. Eski ve yeni Kuvaterner yaşlı olarak ayıtlanan genç çökeller kendilerinden yaşlı tüm birimleri uyumsuz olarak örterler. Neojen yaşlı çökeller arasındaki dokanaklar uyumlu, yanalda ve düşeyde geçişlidir. Sazak Formasyonu’nda görülmeye başlayan traverten oluşumları, Pamukkale’de görüldüğü gibi güncelde de devamlılıklarını sürdürmektedir.
NEOJEN ÖNCESİ TEMEL KAYAÇLAR
BEKİLLİ GRUBU
Mesozoik döneminden Paleosen’e kadar uzanan düşük metamorf seriler Bekilli Grubu adı altında toplanmıştır. Bekilli Grubu “Karahallı”, “Bükrüce”, “Gömce” ve “Şalvan Formasyonlarından” oluşur.
Karahallı Formasyonu
Alttan Paşapınar Formasyonuyla uyumlu, üstten Bükrüce Formasyonuyla yanal ve düşey geçişli olan bazik arakatkılı kuvarsit, kuvarsit şist, kalkşist ve çört bantkı mermer ardalanmasından oluşan metamorfit topluluğu, “Karahallı Formasyonu” olarak adlandırılır. Daha çok Bekilli’nin kuzeyinde yayılım göstermekle birlikte Kayraklık Tepe kuzeyinde de çok küçük bir alanda izlenmiştir. Yaklaşık 200-250 m kalınlığı olduğu söylenebilir. Formasyonun litolojisi; kuvarsit, kuvars şist, kuvars–muskovit şist, fillat, serizit–klorit şist, kalk şist ve çört bantlı mermer ardalanmasından oluşmaktadır. Bazı düzeylerde tremolit–aktinolit şist mercekleri bulunur. Formasyonun ortamsal yorumu formasyonun metamorfitlerden oluşması nedeniyle güçleşmesine rağmen asbest, tremolit-aktinolit gibi minerallerinbulunması bazik katkıların varlığını göstermektedir. Litoloji bütün olarak düşünülürse hemipelajik bir çökelimi yansıtmaktadır. Karahallı formasyonunun yaşı stratigrafik konumuna göre Üst Permiyen-Alt Triyas olarak benimsenmiştir.
Bükrüce Formasyonu
Alttan Karahallı Formasyonu ile sınırlı üstte Gömce Formasyonu olarak tanımlana yeşilimsi, pembemsi ve kırmızımsı renkli kristalize kireçtaşlarına geçiş gösteren mermerler “Bükrüce Formasyonu” olarak adlandırılmıştır. Formasyon, Bükrüce-Üçkuyu-Poyrazlı arasında, Aşağıdağdere Köyü güneyindeki Kelkaya Tepede ve Honaz güneyinde yayılım göstermektedir. Oldukça kıvrımlı bir yapıya sahip olup kalınlığı yaklaşık 50-200 m civarındadır. Formasyon litolojik olarak; kirli beyaz ve grinin değişik renk tonlarına sahip olan Bükrüce Formasyonu kapsamındaki mermerler, orta kalın ve yer yer belirgin katmanlanmalı, sert kırınımlı olup, bazı düzeyleri dolomitiktir. Üst seviyelere doğru ince-orta ve belirgin tabakalı, çört bantlı mermerler daha sık görülür ve yeşilimsi, bejimsi, pembemsi renkler egemen olur. Stratigrafik konumuna göre formasyonun yaşının Jura-Kretase zaman aralığında olduğu söylenebilir.
Gömce Formasyonu
Alttan Bükrüce Formasyonuyla geçişli bir dokanağa sahip olan ve üste doğru Şalvan Formasyonu olarak adlandırılan kalkşist ve metafliş benzeri litoloji topluluğuna geçiş gösteren, çört bantlı, pelajik foraminiferli kristalize kireçtaşları “Gömce Formasyonu” olarak ayırtlanmıştır. Formasyon Kocaköy güney doğusundaki Kalabak Tepe güneyinden başlayarak Mengel Tepeden geçer, Çivril-Süller yolunu keserek NE-SW doğrultusunda Gömce Köyüne doğru uzanır. Kıvrımlı bir yapısı vardır ve kalınlığı 50-100 m arasındadır. Gömce Formasyonunda belirgin yapı veya fosil bulunmaması nedeniyle ortam yorumu güçtür. Ancak formasyonun daha çok alt düzeylerinde türbiditik çökellere rastlanılması ve üste doğru giderek kırıntılı kayalara ve metafliş benzeri litolojilere geçilmesi çökelme ortamının değiştiğine ve giderek derinleştiğine işaret eder.Önceki çalışmalarda formasyon yaşı Kretase olarak adlandırılmıştır(Armağan, F. 1989). Daha sonra bulunan fosillere göre ise formasyon yaşı Senoniyen olarak kabul edilmiştir ki bu da varsayılan Kretase yaşını doğrulamaktadır.
Şalvan Formasyonu
Alttan Gömce Formasyonu ile geçişli, Üstten Çökelez Grubu kayaçlarıyla tektonik ilişkili, yeşilden kırmızıya kadar değişen renklerde mermer mercekleri içeren kalkşist ve metafliş izlenimini veren, çeşitli metamorfitlerden oluşan fliş fasiyesindeki kaya türü topluluğu “Şalvan Formasyonu” olarak adlandırılmıştır. Tipik olarak Çal-Çivril yolunun Belçayevi mevkiinde Kavak Dere vadisinde ve İmrallı Köyü civarında izlenebilir. formasyon oldukça kıvrımlıdır ve kalınlığı 150-200 m’dir. Formasyon alt düzeylerde mermer-kalkşist, serizit-klorit şist ve fillat ardalanmasıyla temsil edilirken üste doğru karbonat oranında belirgin bir azalma gözlenmekte ve kalkşist, serizit-klorit şist ve fillat ardalanması egemen olmaktadır. Mermerlerdeki çört bantları muttemel bir volkanik aktiviteyi göstermektedir. Üste doğru karbonat miktarının azalması, buna karşın, bazik arakatkılı kırıntıların artması ve metafliş benzeri litolojilere geçilmesi çökel ortamının giderek derinleştiğini göstermektedir. Kesin bir yaş verecek veri bulunamamıştır. Gömce Formasyonuyla ilişkisinden giderek yaşının Üst Kretase Paleosen olabileceği hatta Alt Eosen’e kadar çıkabileceği ileri sürülebilir.
KUVATERNER YAŞLI ÇÖKELLER
Asartepe Formasyonu
Pliyosen yaşlı Ulubey, Sakızcılar ve Kolonkaya Formasyonları üzerine uyumsuz olarak gelen, konglomera, kumtaşı ve silttaşından oluşan alüviyal kökenli çökeller “Asartepe Formasyonu” olarak ayırtlanmıştır. Formasyon Delihıdırlı, Karahallı, Karbasan arasında, Bekilli, Çal, Şapçılar, Bükrüce arasında, Kırkyaran-Köseler arasında Ortaköy yöresinde, Sazak güneyinde ve Bucak Köyü kuzeybatısındaki geniş alanlarda yayılım gösterir. Formasyon kalınlığı 50-150 m arasındadır. Asartepe Formasyonunun içerdiği çökel topluluğu, Tersiyer sonrası oluşan topoğrafya üzerinde akan, alüvyon yelpazesiyle başlayıp örgülü ve menderesli akarsu çökelleriyle devam eden bir fluviyal ortamı yansıtmaktadır. Kötü boylanmalı ve köşeli elemanlar içeren konglomeralar alüvyon yelpazeleri ortamında, marn, kumtaşı ve silttaşları ise akarsuyun menderesli kanallarından oluşmuştur.Bu fuliviyal ortam hiçbir zaman bir göl ortamına ulaşmamıştır. Stratigrafik konumundan giderek Asartepe Formasyonu için Pliyo-Kuvaterner yaşı benimsenmiştir.
Alüvyon
Büyük Menderes Nehri’nin geçtiği bölgelerde alüvyon bulunmaktadır. Alüvyon kalınlığı değişiklik göstermektedir.
YAPISAL JEOLOJİ
Bekilli Grubu kayaların genel doğrultusu Menderes Masifinin uzanımına uyum gösterir. KD-GB olan bu doğrultu aynı zamanda bu yörenin morfolojisini de belirlemektedir. Nitekim Pliyo-Kuvaterner yaşlı serilerle sınırlanmış olan yaşlı temel KD-GB doğrultusunda uzanan iki yükseltiyi oluşturmaktadır. Söz konusu doğrultuya paralel olan ve değişik ölçekte kıvrımlar gelişmiştir. Paleotektonik dönemde birçok bindirme fayı oluşmuştur. Ayrıca bindirme faylarının dışında izlenen kırıklar KD-GB ve KB-GD doğrultulu olmak üzere iki yönde gelişmiştir.
ÇAL -GENEL JEOLOJİ
Denizli ve çevresi ile Denizli doğusu olmak üzere iki ayrı stratigrafik oluşum gözlenmektedir.
Ortaköy Formasyonu (Pzko)
Çine Grubu üzerinde yer alan, granat şist, iki mikalı şist, fillat ve serzit-klorit şist kloritoyidli kuvars-muskovit şist, kuvarsit, kuvars şist, mermer mercek ve bantlarından oluşan kaya topluluğuna Ortaköy Formasyonu adı verilmiştir. Şistlerin daha önce pelitik, kuvarsit ve kuvars şistlerin psamitik tane boyutunda olduğunu, kalkşistlerin marn, mermerlerinde kireçtaşı kökenli oldukları söylenebilir. Kuvarsitlerin kalın düzeyler oluşturması ve ara katkı içermemesi, bunların çökelim dinamiğinin yüksek olduğunu, dalga hareketlerinin etkin olduğunu ve böylece kumtaşlarının iyi yıkanmakta olduğunu göstermektedir. Grafitik yüzeylerin izlenmesi ortama organik kökenli malzemenin geldiğini ifade etmektedir. Ortaköy formasyonu sığ bir platformda oluşmuş çökellerden türevlenmiştir.
Selcen Formasyonu
Çökelez Grubunun tabanını oluşturan, bindirmeli olarak Bekilli Grubunu üstleyen ve düşük dereceli metamorfik kırıntılılardan oluşan litoloji topluluğu Selcen Formasyonu olarak tanımlanmıştır. Çökelez Dağı ve Çal batısında Güzelpınar yöresinde, Gökdere kuzeyinde, Selcen, Süller, İkizbaba, Sarılar ve Kocayaka yörelerinde geniş yüzlek verir. Formasyon kalınlığı 50-250 m arasındadır. Formasyon, tabanda süt kuvars çakıllı, yersel breşik görünümlü bir metakonglomera ile başlar. Üste doğru metakonglomera, arkozik metakumtaşı ve meta silttaşları ile ardalanmalıdır. Çökeller sığ denizel ortam çökelleridir. Formasyon yaşı Orta-Üst Triyas kabul edilmiştir .
Yayla Formasyonu
Sazak Formasyonu ile Çökelez Kireçtaşları arasında geçiş zonu oluşturan, kumlu, killi, sarı renkli kireçtaşları “Yayla Formasyonu” olarak ayırtlanmıştır. Birim kalınlığı 3-30 m arasındadır. Formasyonu oluşturan mikritik kireçtaşları, sarı, kirli sarı, pembemsi bej ve gri renklidir. İnce orta katmanlı, yersel laminalıdır. Alttaki Selcen Formasyonunun en üst seviyesindeki metakiltaşları içinde mercekler şeklinde başlayan kireçtaşları, tabanda, kumtaşı, kiltaşı ara seviyelidir. Üste doğru kırıntılıların azalmasıyla kireçtaşlarına geçilir. Yayla formasyonu kırıntılı sahil çizgisi ile sığ deniz karbonat ortamı arasında çökelmiştir. Bu ortam düşük enerjili, çok sığ bir çökel ortamıdır. Stratigrafik konumdan gidilerek formasyon yaşının Liyas-Malm aralığında olduğu söylenebilir.
Çökelez Kireçtaşı
Yayla formasyonunu geçişli olarak üzerleyen ve genellikle kristalize olan platform karbonatları “Çökelez Kireçtaşı” olarak adlandırılır. Çökelez kireçtaşı Sabanyayla batısında siyaha yakın koyu renkli, ince tabakalı, laminalı sparimikrit bir kireçtaşı ile başlarken; Küçük Malı Dağında siyah dolosparitlerle başlar. Tabanda yeralan 2-3 m kalınlığı olan koyu renkli sparimikritik kireçtaşlarını, pembemsi, bej ve gri renkli kireçtaşları izler. Çökelez Tepe batısında, kızıl, sarı renklerde olabilen bu kireçtaşları, düzenli, ince orta katmanlı, kalsit damarlı ve koyu renkli dolomitik ara seviyelidir. Karakaya Mahallesi KB’sında, koyu gri, yer yer beyaz renklerdeki, iri dolomit kristalli, dolomitik kireçtaşlarıkalın tabakalanmalıdır. Çökelez Dağı yükseltisini oluşturan kireçtaşları, süt beyaz-siyah arasındaki renk tonlarında, bej, sarımsı pembe renklerde, yersel dolomitik, breşik, konglomeratik, mikritik ve iri kristalli, sparimikritiktir. Sığ bir karbonat platformunda çökelmiş olduğu söylenebilir.
Asartepe Formasyonu (Qat)
Pliyosen yaşlı Ulubey, Sakızcılar ve Kolonkaya Formasyonları üzerine uyumsuz olarak gelen, konglomera, kumtaşı ve silttaşından oluşan Alüvyal kökenli çökeller “Asartepe Formasyonu olarak adlandırılır (Ercan,.T.vd.1977). Bu birimlerin kalınlıkları 50-150 metre arasında değişmektedir.
Asartepe Formasyonu genelde, kızılımsı, kahvemsi, turuncu renkler hâkim olduğu halde, yer yer kirli beyaz ve sarımsı renklerde görülmektedir. Orta-kalın ve az belirgin katmanlaşma gösteren, çakıltaşı – kumtaşı – silttaşı - çamurtaşı düzensiz ardalanması başlıca kaya türü topluluğudur. Formasyon, zaman zaman kiltaşı ve marn mercekleri de içerir. Çakıltaşları genellikle polijeniktir ve elemanları genellikle yuvarlak yarı yuvarlak metamorfik kayaç çakıllarıdır. Kumtaşı ve silttaşı düzeyleri, genellikle ince-orta katmanlı ve kiremit renginde, kalsit çimentolu ve kötü boylanmalıdır. Tane boyları, genellikle 0,2mm-4mm arasında değişir.
Asartepe Formasyonu’nun içerdiği çökel topluluğu, Tersiyer sonrası oluşan topografya üzerinde akan, alüvyon yelpazesi ile başlayıp, örgülü ve menderesli ırmak çökelleriyle devam eden bir flüviyal ortamı yansıtmaktadır. Kötü boylanmalı ve köşeli elemanlar içeren çakıltaşları alüvyon yelpazeleri ortamında, marn, kumtaşı ve silttaşları ise ırmağın menderesli kenarlarında oluşmuştur (Sun, S.,1990). Stratigrafik konumundan gidilerek Asartepe formasyonu için Pliyo-Kuvaterner yaşı benimsenmiştir.
Alüvyon (QAl) Yamaç Molozu (Qym):
Kuvaterner geniş alüvyon sahaları ve yan derelerin ağızlarında oluşmuş birikinti konileri ile temsil edilir. Bölgede kuru ve sulu dere ağızlarında ve dik yamaçlı topografyanın,ovaya girişte bıraktığı yığıntılar,yamaç molozları,alüvyonlar ve alüvyon yelpazeleri şeklinde temsil olunur. Temeldeki tüm birimler üzerine uyumsuz olarak çökelmişlerdir. Tutturulmamış, iri, köşeli çakıl ve blok boyutu malzemelerden oluşmaktadır.
YAPISAL JEOLOJİ
Denizli ve çevresinde Miyosen öncesi dönemlerde naplar, bindirmeler, faylar, kıvrımlar gibi pek çok yapısal unsurları görmek mümkündür. Ancak bölgenin şekillenmesi Neotektonik dönemde oluşmuştur. Büyük Menderes grabeni Batı Anadolu’da çok büyük yapısal ve jeomorfolojik üniteleri oluşturmasına karşın çok gençtirler. Grabenleşmenin Dumont ve diğerleri(1979) Üst Miyosen-Pliyosen başlarında, Özgür(1982) Miyosen başında, Bircan ve diğerleri(1983) Pliyosen ve sonrasında,Yıldırım(1983) Üst Pliyosen ve sonrasında, Keçer ve diğerleri (1983) Pliyosen sonunda ve özellikle Pleistosen’de başladığını günümüzde de devam ettiğini açıklamışlardır. Grabenleşme sonucu meydana gelen KB-GD ve GD-GB doğrultulu normal faylar,sıcak su kaynakları,traverten oluşumları bölgenin günümüzde aktif olduğunu göstermektedir.Bölgede yapısal yönden farklı iki tektonizmanın ürünü olan normal ve bindirme fayları yer almaktadır .KB –GD yönündeki sıkışmadan sonra çalışılan bölge gerilmeye maruz kalmış ve bunun sonucu olarak BKB-DGD ve KD-GB gidişli büyük normal faylar gelişmiştir.
ÇİVRİL - GENEL JEOLOJİ
Denizli ve çevresi ile Denizli doğusu olmak üzere iki ayrı stratigrafik oluşum gözlenmektedir. Denizli ve çevresinde en altta Çine grubu, bunun üzerinde Kavaklıdere grubu yer alır. Paleozoik yaşlı birimlerin üzerinde Mesozoyik (Jura-Kretase) yaşlı Bekilli grubu bulunmaktadır. Senozoyik yaşlı örtü birimleri alttaki yaşlı birimleri uyumsuz olarak örtmektedir. Örtü birimleri; birbirlerini uyumsuzlukla takip eden Eosen yaşlı İnceler formasyonu,Oligosen yaşlı Akçay grubu,Miyosen-Pliyosen yaşlı Denizli grubu, Plio-Kuvaterner yaşlı Taşlıtepe grubu, Pleistosen yaşlı Asartepe formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyondan oluşmaktadır.
Selcen Formasyonu
Çökelez Grubunun tabanını oluşturan, bindirmeli olarak Bekilli Grubunu üstleyen ve düşük dereceli metamorfik kırıntılılardan oluşan litoloji topluluğu Selcen Formasyonu olarak tanımlanmıştır. Çökelez Dağı ve Çal batısında Güzelpınar yöresinde, Gökdere kuzeyinde, Selcen, Süller, İkizbaba, Sarılar ve Kocayaka yörelerinde geniş yüzlek verir. Formasyon kalınlığı 50-250 m arasındadır. Formasyon, tabanda süt kuvars çakıllı, yersel breşik görünümlü bir metakonglomera ile başlar. Üste doğru metakonglomera, arkozik metakumtaşı ve meta silttaşları ile ardalanmalıdır. Çökeller sığ denizel ortam çökelleridir. Formasyon yaşı Orta-Üst Triyas kabul edilmiştir(Sun, 1990).
Çökelez Kireçtaşı
Yayla formasyonunu geçişli olarak üzerleyen ve genellikle kristalize olan platform karbonatları “Çökelez Kireçtaşı” olarak adlandırılır. Çökelez kireçtaşı Sabanyayla batısında siyaha yakın koyu renkli, ince tabakalı, laminalı sparimikrit bir kireçtaşı ile başlarken; Küçük Malı Dağında siyah dolosparitlerle başlar. Tabanda yeralan 2-3 m kalınlığı olan koyu renkli sparimikritik kireçtaşlarını, pembemsi, bej ve gri renkli kireçtaşları izler. Çökelez Tepe batısında, kızıl, sarı renklerde olabilen bu kireçtaşları, düzenli, ince orta katmanlı, kalsit damarlı ve koyu renkli dolomitik ara seviyelidir. Karakaya Mahallesi KB’sında, koyu gri, yer yer beyaz renklerdeki, iri dolomit kristalli, dolomitik kireçtaşlarıkalın tabakalanmalıdır. Çökelez Dağı yükseltisini oluşturan kireçtaşları, süt beyaz-siyah arasındaki renk tonlarında, bej, sarımsı pembe renklerde, yersel dolomitik, breşik, konglomeratik, mikritik ve iri kristalli, sparimikritiktir. Sığ bir karbonat platformunda çökelmiş olduğu söylenebilir.
Asartepe Formasyonu
Pliyosen yaşlı Ulubey, Sakızcılar ve Kolonkaya Formasyonları üzerine uyumsuz olarak gelen, konglomera, kumtaşı ve silttaşından oluşan alüviyal kökenli çökeller “Asartepe Formasyonu” olarak ayırtlanmıştır. Formasyon Delihıdırlı, Karahallı, Karbasan arasında, Bekilli, Çal, Şapçılar, Bükrüce arasında, Kırkyaran-Köseler arasında Ortaköy yöresinde, Sazak güneyinde ve Bucak Köyü kuzeybatısındaki geniş alanlarda yayılım gösterir. Formasyon kalınlığı 50-150 m arasındadır. Asartepe Formasyonunun içerdiği çökel topluluğu, Tersiyer sonrası oluşan topoğrafya üzerinde akan, alüvyon yelpazesiyle başlayıp örgülü ve menderesli akarsu çökelleriyle devam eden bir fluviyal ortamı yansıtmaktadır. Kötü boylanmalı ve köşeli elemanlar içeren konglomeralar alüvyon yelpazeleri ortamında, marn, kumtaşı ve silttaşları ise akarsuyun menderesli kanallarından oluşmuştur. Bu fuliviyal ortam hiçbir zaman bir göl ortamına ulaşmamıştır. Stratigrafik konumundan giderek Asartepe Formasyonu için Pliyo-Kuvaterner yaşı benimsenmiştir.
Alüvyon
Işıklı kasabasının batı doğu ve güneyinde yaklaşık 93 km2 lik bir alanda yüzeylemektedir. Çivril ovasında, altlarındaki bütün yaşlı birimleri uyumsuz olarak örten çökeller, menderes ve Küfi Çayı ile kuru derelerin çevredeki dağlardan yağışlı mevsimlerde getirdikleri alüvyonlardır Ovayı kuşatan dağları oluşturan birimlerden beslenen alüvyon, çakıl kum kil ve silt boyutundaki bileşenlerden meydana gelir bu nedenle dağ eteklerinde biraz kaba bileşenli çökellerin havza ortasına doğru giderek küçük bileşenli elemanlara dönüştüğü gözlenir. Ayrıca alüvyon havzası Işıklı kasabasının doğusunda yükselen Akdağ’ı oluşturan birimlerden beslenmektedir. Bu nedenle dağ eteklerinde kaba bileşenli çökellerin , havza ortalarına doğru giderek daha küçük bileşenli çökellere dönüştüğü görülür.
YAPISAL JEOLOJİ
Çivril yöresi Ege bölgesinin doğu uzantısında iyi gelişmiş bir horst-graben sistemidir. Çivril- Baklan-Işıklı ovaları ile bu ovaları kuşatan dağları sınırlayan kenar fayları sismik bakımdan aktiftir.(Şekil 4) Çivril yöresinin tektonik yapısı incelendiğinde, bu bölgenin yaklaşık dik açıyla kesişen iki fay takımı yaklaşık kuzeydoğu - güneybatı gidişli olup, bunlar Çivril, Acıgöl ve Burdur grabenlerini sınırlar. Diğeri ise KB-GD gidişli Dinar fayları olup Dinar grabenini sınırlar. İnceleme alanı yakın çevresindeki blok faylanma sistemini oluşturan başlıca yapı elemanlarından biri de Çivril grabeninin doğu sınır fayı olan KD-GB gidişli Baklan fayıdır. Yaklaşık uzunluğu 10 km yi aşan Baklan fayı , Çivril depresyon havzasına doğru gelişen genç tortullaşmanın denetçisi olmuştur. Egemen çekme yönünde basamak fayları oluşturarak gençleşmiş ve etkinliğini günümüze kadar sürdürmüştür. Baklan ile Işıklı Gölü arasında kuvaterner çökeller arasında daha yaşlı birimleri dokanağa getirmiştir. Işıklı grabenini güneybatıdan sınırlayan Işıklı fayı , KB-GD uzanımlı normal bir fay sistemidir. İnceleme alanı dışında üst Miyosen ve Pliyosen yaşlı birimleri kesmesi, Piliyosen sonu – Kuvaterner başı etkinliğini gösterir. Güncel birikinti konileri ile dokanaklı oluşu da diri bir fay olduğunu kanıtlar. Işıklı grabeni kuzeydoğu sınır fayı olan dinar fayının en genç düşey atım miktarı Işıklı fayından daha fazladır. Gelişimleri günümüze kadar süren en kalın ve yaygın alüvyon yelpazeleri bu fay boyunca çökelmiştir.
GÜNEY - GENEL JEOLOJİ
Bölge stratgrfisi; Paleozoyik yaşlı Ortaköy Formasyonu üzerine açısal uyumsuzlukla gelen ve çakıltaşı, kumtaşı, kiltaşı, marn ardalanmasından oluşan Neojen çökelleri, en üstte ise Kuvaterner yaşlı iyi tutturulmuş konglomera, kumtaşı, silttaşı gibi alüvyal çökellerden oluşmaktadır.
Ortaköy Formasyonu
Bekilli grubunun en alt düzeyini oluşturan, granat şist, iki mikalı şist, fillat ve serzit-klorit şist kloritoyidli kuvars-muskovit şist, kuvarsit, kuvars şist, mermer mercek ve bantlarından oluşan kaya topluluğuna Ortaköy Formasyonu adı verilmiştir.Bölgede metamorfikleri kalkşist, mikaşit, kuvarsit ve mermerler şeklinde sıralayabiliriz. Şistlerdeki şistozite düzlemlerinin eğimleri kuzeybatı yönünde ve akış aşağısına doğrudur. Mermerler kırık-çatlak sistemleri içermektedir. Bu formasyon içerisinde yapılan ölçümler bölgenin KD – GB , KB - GD doğrultulu çekme gerilmelerinin etkisi altında olduğunu göstermektedir.
Killik Formasyonu
Killik formasyonu Ortaköy formasyonu üzerinde açısal uyumsuzlukla yer alır. Bu formasyon ince kumtaşı, kiltaşı, marn ve gölsel kireçtaşı seviyeleri içerir. Ortalama kalınlığı 50-100 m dolayındadır.
Sakızcılar Formasyonu
Alttan Killik formasyonu ile sınırlı, üste doğru gölsel kireçtaşlarına geçiş yapan kırmızımsı renkli kırıntılar Sakızcılar Formasyonu olarak ayırtlanmıştır. İnceleme alanındaki ortalama kalınlığı 150-200 m dolayındadır.
Ulubey Formasyonu
Alttan Sakızcılar formasyonu ile geçişli, üstte Pliyo-Kuvaterner çökelleri tarafından uyumsuzlukla örtülü, yer yer kiltaşı ara düzeyleri bulunduran gölsel kireçtaşları Ulubey Formasyonu adı altında ayırtlanmıştır. Kalınlığı yer yer 200 m2ye ulaşmaktadır.
Geç Pliyosen – Holosen Çökelleri
Bölgede karbonat çökelleri oldukça boşluklu bir yapıdaki tufa oluşumları gözlenmektedir.
Alüvyon ve Yamaç Molozu
Geniş alüvyon sahaları ve yan derelerin ağızlarında oluşmuş birikinti konileri ile temsil edilir. Bölgede kuru ve sulu dere ağızlarında ve dik yamaçlı topografyanın,ovaya girişte bıraktığı yığıntılar,yamaç molozları,alüvyonlar ve alüvyon yelpazeleri şeklinde temsil olunur. Temeldeki tüm birimler üzerine uyumsuz olarak çökelmişlerdir .
YAPISAL JEOLOJİ
Bölgede uyumsuzluk, şistozite, fay ve çatlak gibi yapısal unsurlar gözlenmektedir.İlk uyumsuzluk Paleozoyik yaşlı Ortaköy formasyonu ile Miyosen yaşlı Killik formasyonu arasındadır. İkinci uyumsuzluk Killik formasyonu ile Pliyosen yaşlı Sakızcılar formasyonu arasında yeralır. Üçüncü uyumsuzluk ise Pliyosen yaşlı Ulubey formasyonu ile Holosen yaşlı çökeller arasındadır. Tufalar ile sınır oluşturan Menderes Masifi metamorfikleri içerisinde yer alan şistlerden alınan alınan ölçümler sonucunda bölgede hakim şistozite düzlemleri KD-GB doğrultulu, eğimleri KB’ya doğrudur. Hem Neojen yaşlı hem de Paleozoyik yaşlı metamorfikler içerisinde eğim atımlı faylar yeralmaktadır. Bunların doğrultuları KD-GB ve DB doğrultuludur.
Paleozoyik yaşlı Menderes Masifi içerisinde yer alan mermerler oldukça çok kırık-çatlak sistemi içermektedir. Bu çatlaklardan alınan ölçümler sonucunda bölgede hakim çatlak doğrultusu KD-GB ‘dır.