DENİZLİ İÇİ – GENEL JEOLOJİ
Denizli ve çevresi ile Denizli doğusu olmak üzere iki ayrı stratigrafik oluşum gözlenmektedir. Denizli ve çevresinde en altta Çine grubu, bunun üzerinde Kavaklıdere grubu yer alır. Paleozoik yaşlı birimlerin üzerinde Mesozoyik (Jura-Kretase) yaşlı Bekilli grubu bulunmaktadır. Senozoyik yaşlı örtü birimleri alttaki yaşlı birimleri uyumsuz olarak örtmektedir. Örtü birimleri; birbirlerini uyumsuzlukla takip eden Eosen yaşlı İnceler formasyonu,Oligosen yaşlı Akçay grubu, Miyosen-Pliyosen yaşlı Denizli grubu, Plio-Kuvaterner yaşlı Taşlıtepe grubu, Pleistosen yaşlı Asartepe formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyondan oluşmaktadır.
Kavaklıdere Grubu (Pzk)
Bu masifin temelinde, Paleozoik yaşlı, her derecede metamorfizmaya uğramış kayaç toplulukları içeren gnayslarla migmatitlerden oluşan bir çekirdek kısım ile çeşitli şistlerden,kuvarsitlerden ve mermerlerden oluşan ve çekirdeği çevreleyen örtü zonları vardır. Bu grup iki formasyonla tanımlanır: Silüriyen-Karbonifer yaşlı Ortaköy (Pzko) formasyonu, fillat ve kalkşist ara düzeyli granat, şist-biyotit şist, kuvars şist, kuvars-muskovit şistlerde ardalanmalı kuvarsit, mermerden oluşur. Permokarbonifer yaşlı Başpınar (Pzkp) formasyonu, mermer çok ince kalkşist,kuvars-muskovit şistten oluşur.
Sandak Birimi (Jg)
Menderes masifi lie Beydağları otoktonunun arasında kalan allokton birimler topluca “Likya Napları” olarak bilinmektedir. Likya Napları kıta yamacı çökellerinden, okyanus dibi çökelleri ve ofiyolitlere kadar uzanan farklı istifler ve tektonik birimler kapsamaktadır. Bafa gölünden Denizli’ye kadar olan 250 km. uzunlukta bir alan içerisinde Menderes masifinin Alt Eosen filişi üzerine tektonik bir dokanakla, Mesozoyik kıta yamacı tipi çökellerden oluşan köksüz bir istif gelmektedir.Son yılarda yapılan çalışmalar bu istifin birbirine benzeyen, Sandak ve Haticeana birimleri olarak adlandırılan iki ana tektonik birimden oluştuğunu göstermektedir.Bu iki birim arasındaki önemli farklar Haticeana biriminin üst yaş sınırının ,Menderes masifinde olduğu gibi Alt Eosen’e kadar çıkması buna karşın,Sandak birimi istifinin Üst Kretase’de son bulması ve Haticeana biriminin Liyas sonrası kayalarının ,Sandak birimindeki benzer yaştaki kayalara göre daha pelajik nitelikte olmasıdır.Denizli güneyinde Menderes masifinin üzerine gelen allokton birim stratigrafisi ve doğrudan ofiyolit napı tarafından üzerlenmesi ile Sandak birimine benzer özellik gösterdiğinden bu birime dahil edilmiştir.
Çökelez Grubu (Jkçç)
Bekilli grubu ve Malıdağı formasyonu üzerine tektonik dokanaklarla gelen grup; metaçakıltaşı, metakiltaşı, ardalanmalı Alt-Orta Triyas yaşlı Selcen formasyonu ve ince-orta katmanlı kristalize kireçtaşından oluşan Jura-Kretase yaşlı Çökelez kireçtaşı birimlerinden ibarettir.
Kolonkaya Formasyonu (Tpko)
Sazak formasyonu üzerine geçişli bir dokanak ilişkisiyle gelen ve üstten Ulubey formasyonunun kireçtaşlarıyla uyumlu olarak sınırlanan kiltaşı, silttaşı, kireçtaşı ve marn ara düzeyleri içeren egemen kumtaşı istifi “Kolonkaya Formasyonu olarak ayırtlanmıştır. Kalınlığı 860-1100 m arasındadır. Birimde yanal değişimler gözlenir. Bununla birlikte marn, killi kireçtaşı ve çamurtaşlarıyla ardalanma gösteren kumtaşları, formasyona egemen olan kaya türüdür. Kumtaşları, genellikle sarımsı, açık pas, yersel koyu pas yada boz renkli, daha çok gevşek tutturulmuş ve dağılgan, parlak mika pullu, genellikle tane destekli, iyi yıkandığı yerlerde birincil gözenekli, iyi boylanmalı, yersel oolitik, bazı düzeylerde çakıllı, genellikle paralel, yersel çapraz katmanlıdır. Ayrıca gastropod ve pelisipod içerikleri yönünden de zengindir. Formasyon iyi boylanmalı kumtaşı, kiltaşı, silttaşı, marn ve kireçtaşı içermektedir.
Asartepe Formasyonu (Qat)
Pliyosen yaşlı Ulubey, Sakızcılar ve Kolonkaya Formasyonları üzerine uyumsuz olarak gelen, konglomera, kumtaşı ve silttaşından oluşan Alüvyal kökenli çökeller “Asartepe Formasyonu olarak adlandırılır(Ercan, t., vd. 1977). Bu birimlerin kalınlıkları 50-150 metre arasında değişmektedir. Asartepe Formasyonu genelde, kızılımsı, kahvemsi, turuncu renkler hakim olduğu halde, yer yer kirli beyaz ve sarımsı renklerde görülmektedir. Orta-kalın ve az belirgin katmanlanma gösteren, çakıltaşı – kumtaşı – silttaşı - çamurtaşı düzensiz ardalanması başlıca kaya türü topluluğudur. Formasyon, zaman zaman kiltaşı ve marn mercekleri de içerir. Çakıltaşları genellikle polijeniktir ve elemanları genellikle yuvarlak yarı yuvarlak metamorfik kayaç çakıllarıdır. Kumtaşı ve silttaşı düzeyleri, genellikle ince-orta katmanlı ve kiremit renginde, kalsit çimentolu ve kötü boylanmalıdır. Tane boyları, genellikle 0,2mm-4mm arasında değişir. Asartepe Formasyonu’nun içerdiği çökel topluluğu, Tersiyer sonrası oluşan topoğrafya üzerinde akan, alüvyon yelpazesi ile başlayıp, örgülü ve menderesli ırmak çökelleriyle devam eden bir flüviyal ortamı yansıtmaktadır. Kötü boylanmalı ve köşeli elemanlar içeren çakıltaşları alüvyon yelpazeleri ortamında, marn, kumtaşı ve silttaşları ise ırmağın menderesli kenarlarında oluşmuştur(Sun, S.,1990). Stratigrafik konumundan gidilerek Asartepe formasyonu için Pliyo-Kuvaterner yaşı benimsenmiştir.
Alüvyon (QAl)Alüvyon Yelpazesi (QAly)
Büyük Menderes, Çürüksu Grabenlerini dolduran eski alüvyonlar ve bu grabenlerde akan Büyük Menderes ve Çürüksu Nehrinin güncel alüvyonları QAl simgesiyle gösterilir. Alüvyon yelpazesi çökelleri, kötü-çok kötü boylanmalı, çakıl, kum ve çamurlardan, çay ve dere çökelleri, orta-kötü boylanmış çakıl ve kumlardan, yamaç molozu konisi çökelleri, hamur içermeyen tane destekli köşeli köşeli çakılardan, geçici göl çökelleri ise çamurlardan oluşmaktadır.
Traverten (Qtr)
Yöredeki jeotermal faaliyetler Üst Miyosen döneminden bu yana etkin olmuş ve her dönemde traverten oluşumlarını meydana getirmiştir. Nitekim Sazak formasyonu içinde de traverten oluşumları saptanmıştır. Pliyokuvaterner yaşlı CaCO3'lı suların bıraktığı traverten çökelimleri mevcuttur ve Menderes masifinin her iki yanında çökelmişlerdir. Denizli yöresinde traverten oluşumları günümüzden 400 bin yıl önce başlamış olup günümüzde başta Pamukkale olmak üzere yer yer devam etmektedir. Güncel Pamukkale travertenlerinin dışında Yeniköy, Küçükdereköy, Irlıganlı, Kocabaş çevresinde, Karateke, Koyunaliler, Dereçiftlik Köyünde eski traverten oluşumları mevcuttur. Dayanım yönünden çok zayıf-zayıf kaya sınıfına girmektedir. Büyük olasılıkla Kuvaterner döneminde oluşan, Kocabaş, Koyunaliler, Karateke arasında ve Pamukkale yöresinde yayılım gösteren travertenler, yer yer açılan ocaklarla işletilmekte, travertenler parlatılarak yer döşemesi olarak kullanılmaktadır.
DENİZLİ İÇİ - YAPISAL JEOLOJİ
Denizli ve çevresi, Büyük Menderes, Gediz ve Çürüksu grabenlerinin kesişme noktalarında yer alır. Çevresinde ise Çivril, Acıgöl, Burdur ve Dinar grabenleri bulunur. Çivril, Acıgöl ve Burdur grabenleri KD-GB doğrultulu, B. Menderes grabeni de D-B doğrultuludur. Gediz grabeni ise İzmir-Salihli hattı boyunca D-B olup Salihli, Alaşehir ve Buldan hattı boyunca KB-GD doğrultulu konuma geçer (Kılınçarslan, 2002). Denizli 50 km uzunluğunda, 24 km genişliğinde KB-GD uzanımlı bir çöküntü havzasıdır. Havza kuzey ve güneyden normal faylarla sınırlandırılmıştır. Havza, sınır fayları ve bunlara az çok paralel birçok sintetik ve antitetik faylarla parçalanmıştır. Sınır fayları tek parça olmayıp, uzunlukları en fazla 13 km olan fay parçalarından oluşmaktadır. Kuzeydeki fay parçaları Pamukkale’den itibaren Hierapolis, Akköy ve Tripolis parçaları olarak adlandırılmıştır. Bu fay parçaları birbirine göre sıçrama yapmaktadır. Sıçrama zonlarının genişliği 1-2 km‘dir. Açılma çatlakları sıçrama zonlarında yoğunlaşır. Sıçrama zonları aynı zamanda tercihli traverten oluşum alanlarıdır. Havza, KB-GD gidişli “Karakova yükselimi” ile 2 alt bölüme ayrılmıştır. Havza içinde Neojen istifinin yükselmesi sonucu ortaya çıkan ve küçük çaplı bir horst olan Karakova yükselimi, her iki taraftan faylıdır. Karakova yükselimi boyunca çok sayıda sintetik ve antitetik fay gözlenmiştir. Denizli il merkezi Karakova yükselimi ile Babadağ fayı arasında yer alır. Babadağ fayı güneydeki sınır faylarından birisidir. Doğuda Bağbaşı’ndan başlayıp, Servergazi, Şirinköy ve Göveçlik üzerinden batıda Babadağ’a kadar uzanır. Fayın güneyindeki taban bloğunda Menderes metamorfitleri, kuzeydeki tavan bloğu üzerinde ise Neojen ve Kuvaterner birimleri yer alır. Babadağ fayı tek bir çizgi halinde değil, havzanın kuzeyinde olduğu gibi farklı uzunluktaki parçalardan oluşmaktadır. Honaz fayı yaklaşık D-B doğrultulu olup, 40-600 kuzeye eğimlidir. Batıda Karateke Köyünden başlayıp, doğuya doğru Honaz üzerinden Menteş ve Kızılyer’e kadar uzanır. Uzunluğu 13 km olan fay aktif olup, zaman zaman düşük ve orta büyüklükte depremler üretmektedir .Karakova yükselimi Çürüksu alt havzasından KB-GD uzanımlı bir fay hattı ile sınırlanır. Söz konusu fay güneydoğuda Karateke-Ovacık köylerinden başlayıp, Karaköy, Akhan, Laodikya, Bozburun ve Karakova üzerinden KB-B’ya doğru uzanır.Batı ucunda Üzerlik Köyü yakınlarında güncel alüvyonlar içerisinde belirsizleşir. Fay Neojen birimleri ile Çürüksu alt havzasının alüvyonları arasında bir sınır oluşturur.